man [uk] - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

man [uk]



"man [uk]" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 4 sonuç

İngilizce Türkçe
Education
man [uk] i. üniversite öğrencisi
man [uk] i. lisans öğrencisi
Geography
man [uk] i. dağ başında koni şeklinde yükselen taş yığını
man [uk] i. dağın tepesi

"man [uk]" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 48 sonuç

İngilizce Türkçe
General
bin man (uk) i. çöp toplama işçisi
bin man (uk) i. çöpçü
rubbish man (uk) i. çöpçü
dustbin man (uk) i. çöp toplama görevlisi
dustbin man (uk) i. çöp toplama işçisi
rubbish man (uk) i. çöp toplama görevlisi
dustbin man (uk) i. çöpçü
rubbish man (uk) i. çöp toplama işçisi
bin man (uk) i. çöp toplama görevlisi
mondeo man [uk] i. işçi partisi'nin 1997 seçimlerini kazanmak için örnek seçmen tipi olarak tanımladığı basmakalıp erkek
muffin man [uk] i. (eskiden) seyyar kek satıcısı
odd-man [uk] i. geçici işlerde çalışan kimse
odd-man [uk] i. ufak tefek işler yapan kimse
odd-man [uk] i. gündelik işlerde çalışan kimse
odd-man [uk] i. gündelik ücret karşılığında kimse
odd-man [uk] i. yevmiyeli çalışan
odd-man [uk] i. belirli bir sektör içinde iş değiştirip duran kimse
fancy man [uk] i. bir kadının aşığı
Colloquial
mondeo man [uk] i. toplu taşımayı kullanmak yerine ford mondeo marka otomobil kullanan orta sınıf erkek
Idioms
new man [uk] i. yeniden doğmuş gibi olan kişi
new man [uk] i. ev işlerine yardım eden koca
a new man [uk] i. yeniden doğmuş gibi olan kişi
a new man [uk] i. ev işlerine yardım eden koca
new man [uk] i. yeniden dünyaya gelmiş gibi olan kişi
new man [uk] i. ev erkeği
a new man [uk] i. yeniden dünyaya gelmiş gibi olan kişi
a new man [uk] i. ev erkeği
new man [uk] i. yeni biri gibi olan kişi
new man [uk] i. evcimen erkek/koca
a new man [uk] i. yeni biri gibi olan kişi
a new man [uk] i. evcimen erkek/koca
new man [uk] i. ev işlerine yardım eden koca
a new man [uk] i. ev işlerine yardım eden koca
new man [uk] i. evcimen erkek/koca
a new man [uk] i. evcimen erkek/koca
the man on the clapham omnibus (uk) i. sade vatandaş
the man in the street (uk) i. sade vatandaş
barrow man [obsolete] [uk] i. sürgüne gönderilen mahkum
barrow man [obsolete] [uk] i. sürgünle cezalandırılan mahkum
Trade/Economic
sandwich man (uk) i. insandan reklam panosu
sandwich man (uk) i. insan reklam panosu
sandwich man (uk) i. yürüyen reklam panosu
Industry
de-man [uk] f. (tesis, endüstri) iş gücünü azaltmak
Marine
loblolly man [uk] i. gemi revirinde çalışan erkek
Agriculture
old man [dialect] [uk] i. bazen insan şekli verilip gömülen hasadın son destesi
old man [dialect] [uk] i. bazen insan şekli verilip gömülen hasadın son demeti
Sport
man-mark [uk] f. adam adama markaj yapmak
man-mark [uk] f. oyununa engel olmak için rakibe yakın durmak